Pandemi sürecinde satışlar, giriş oranları, cirolar gibi pek çok etmen üzerine değerlendirmelerde bulunduk.
Markaların stratejileri elbette önemliydi ve hep öyle kalacak. Peki sahada bulunan gerçek perakendeci pandemi hakkında ne düşünüyor?
UKG tarafından gerçekleştirilen araştırma, 2020’de pandemi sürecinde perakendenin görünmez kahramanları gerçekten ne düşünüyor bizler için bilinen fakat aydınlatıcı bir yol oluşturdu.
Perakendeciler işgücü refahına önem vermek zorunda
Her 4 perakendeciden yaklaşık 3’ü (% 72), mağaza çalışanlarının işteyken COVID-19 konusunda endişeli veya stresli hissedeceğini tahmin ediyor ve çoğunluk (% 81), çalışanların virüsle ilgili endişelerinin onları sezon ortasında bırakmalarına yol açabileceğini düşünüyor.
Her 3 perakendeciden ikisi (% 67), mağaza çalışanlarının 2020’de COVID-19 için test yaptıklarını ve sonucunun pozitif çıktığını ve 4’te 3’ün (% 76) ilerleyen süreçte pozitif çıkmasını beklediğini belirtiyor.
Neredeyse tüm perakendeciler (% 95), COVID-19 testi pozitif çıkan bir iş arkadaşıyla temas halinde olabilecek çalışanları bilgilendirme yükümlülüğü olduğuna inanıyor.
Mağazalardaki insanları korumak için, perakendecilerin yarısından fazlası (% 55) her vardiyadan önce çalışan sağlığı taramaları yapıyor ve sağlık durumundan bağımsız olarak COVID-19 semptomları yaşayan çalışanların test maliyetlerini hastanede kendisi karşılıyor.
Mağaza güvenliği, başarısı ve çalışan deneyimi: Hepsi mağaza yöneticilerine bağlı
Her 4 perakendeciden üçü, mağazalardaki rahatsız edici veya güvensiz müşteri etkileşimlerinin çalışanların işten çıkarılmasına neden olabileceğini kabul ediyor. Merkez yönetimlerinin üçte ikisi (% 66), çalışanlar adına müdahale etmek için mağaza yöneticilerine eğitim veriyor.
Mağaza müdürlerinin %72’si pandemi süreci ile birlikte iş yüklerinin giderek arttığını belirtiyor.
Her 5 perakendeciden 4’ü (% 86), çalışanların karantinaya alınması veya kısa çalışma gibi etmenler nedeniyle yetersiz personel sorunu yaşadığını söylüyor.
Mağazalarda yaşanan vaka sayıları doğal olarak her geçen gün artıyor. Fakat elbette; yerine personel ve tüm mağazanın dezenfekte edilmesi ile birlikte, müşteri fark etmeden mağaza aynı şekilde ertesi gün hayatına devam ediyor, etmek de zorundadır. Sürecin bu kısmında bir problem yok. Fakat mağazalarda var olmayan personel dinlenme alanları, depolardan arta kalan 5 m2’lik alanlarda personellerin yemek molalarını kullanmaları, kısa çalışma ödenekleri sebebi ile yapılan fazla mesailerin konuşulmadığı kısımda problem var.
Asıl tartışma her zaman kiralar, KPI’lar, hedefler üzerine odaklanıyor değil mi?
Perakendecilerin bu noktada en fazla önemsemesi gereken noktalardan biri çalışanlar maalesef çoğu zaman arka plana atılıyor. Peki verimli çalışan olmadan merkezden uzak, bölge müdürlerinin ayda bir kez ziyaret ettiği veya excel raporlarından takip ettiği mağazalarda başarı yakalamak günümüz perakendesinde ne kadar olası?
Verilere değil, insanlara odaklanmamız gereken bir süreçten markalara göre ayrışarak çıkacağımız bir dönemdeyiz…