Dünya üzerinde pek çok ülkede koronavirüsün etkileri yıkıcı oldu ve olmaya da devam ediyor. Normalleşme sürecine girmeye başlayan ülkelerdeki durumlar da maalesef pek iç açıcı değil.
Hal böyle olunca, birçok ülke birbirini izler ve hangi yollardan geçtiğini takip eder bir konuma geldi. Ipsos’un Global Advisor Koronavirüs araştırmasında, 15 ülke için koronavirüs sonrası ekonomide toparlanma aşamaları ve oranları gözler önüne seriliyor.
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde yaşayanların birçoğu, COVID-19 karantina süreci sonlandığında ekonominin hızlı bir şekilde toparlanmasının olası olmadığını düşünüyor.
Araştırmaya katılan 15 ülkenin 10’unda insanların çoğunluğu, koronavirüs pandemisinden gelen sosyal izolasyon ve karantina süreçleri sona erdiğinde ekonominin hızla toparlanacağına katılmıyor. Bu bilimsel veri; dünyada ekonominin toparlanma sürecinin geçici değil kalıcı bir dönemde etkili olacağını gösteriyor.
En Umutlu; Vietnam, Çin, Hindistan,
En Umutsuz İspanya, Fransa ve İtalya…
9 – 12 Nisan tarihleri arasında yaklaşık 29.000 katılımcıyla gerçekleştirilen araştırmada; İspanya (%76), Fransa (%72), İtalya (%68), İngiltere (%67), Rusya ve Japonya (%64) ve Kanada (%62) hızlı bir ekonomik toparlanma olacağına katılmayan ülkeler arasında yer alırken; Vietnam (%80), Çin (%68) ve Hindistan (%63) ise hızlı bir iyileşme gerçekleşeceğini düşünüyor.
Aynı zamanda, bu soruda en fazla görüş ayrılığına düşen ülkelerden biri, dünyanın en büyük ekonomisi kabul edilen ABD. Araştırmaya katılanların neredeyse yarısı (%49) hızlı bir iyileşmeye katılmıyorken,%43’ü bunun olacağını düşünüyor.
Alınan tedbirler açısından, Hindistan (%56), Brezilya ve Almanya’daki (%54) çoğunluk, seyahatle ilgili tüm kısıtlamaların ve kendini izole etme etkilerinin COVID-19’un yayılmasını durdurmayacağını düşünülüyorken; Çin (%63), Avustralya (%59), İtalya ve Kanada (%58), İspanya (%57), İngiltere ve Vietnam (%54) ve Fransa (%51) iyimserliğin arttığı ülkeler olarak görülüyor. Önlemlerin pandeminin yayılmasını durdurmayacağını kabul edenlerin sayısında Avustralya’da yüzde 17’lik bir düşüş görürken, Japonya’daki katılımcıların sayısında da 13 puanlık düşüş görülüyor.