Yaşadığımız birkaç ay içerisinde, COVID-19 tarafından ortaya çıkan yıkımın, sosyal sorumluluk sahibi davranışlar ve tüketici davranışları üzerine farklı etkileri gözlemlenmekte.
2013 yılından beri her yıl yapılan araştırmaya göre, geçirdiğimiz bu kısa sürenin bilinçli tüketim, hayırseverlik ve sorumluluk üzerine etkileri tahminimizden de büyük.
Good Must Grow adlı pazarlama danışma ve araştırma şirketi tarafından her yıl yapılan araştırma, koronavirüs etkisinden dolayı bu yıl, yıl sonunda değil Mayıs ayında gerçekleştirildi.
Son 3 yıldır düşüş ivmesinde hareket eden sorumlu tüketici davranışlarında 2020’nin ilk çeyreğinde ciddi artışlar yaşandı.
Bu anlamda sosyal sorumluluk endeksi, geçen yıla göre %15’lik bir artışla %46’ya yükseldi. Bu oran 2017 yılından beri gerçekleşen en yüksek oranı ifade ediyor aynı zamanda.
Hepimizin yaşadığı ve süreç içerisinde alıştığı üzere, geçtiğimiz birkaç yıl, sosyal sorumluluk sahibi seçimlerin ivmesinde kademeli bir erozyon yaşandı. Bu erozyon hem kişisel sorumluluklarımızda hem de şirketlerin bu anlamda gerçekleştirdiklerini değerlendirmemiz kanadında çift taraflı yaşanan bir erozyondu.
Altı aydan kısa bir süre içerisinde, küresel olarak bunun tersi bakış açısına sahip olabilmek aslına bakarsanız normalde çok da olası bir durum değil.
Araştırmanın bazı bulguları aşağıdaki gibi:
Şirketler için yüksek beklentiler
Araştırmaya katılanların neredeyse yarısı, salgının şirketleri daha sosyal hale getirmesini beklediklerini belirtiyor. Özellikle büyük şirketlerin, küçük çaplı şirketleri desteklemeleri yönünde atılan adımların tüketici davranışlarında etkisi çok yüksek.
Şirket davranışı artık tüketici satın alma davranışını doğrudan etkiliyor
Araştırmaya katılanların dörtte üçünden fazlası, salgın sırasında şirketlerin çalışanlarını ve müşterilerini nasıl ele aldığını takip etmeye çalıştıklarını belirtiyor. Satın alma davranışınızı etkiler mi sorusuna verilen cevapsa neredeyse tamamı için evet.
Dürüstlük etkiyi yener
En önemli beklenti ise dürüstlük. Şirketiniz zor durumda kalmış ve sosyal sorumlu bir harekette bulunamamış olabilir. Ya da bir hata yapmış da olabilirsiniz. Tüketiciler bunu bilmek istediğini, aksi yaratılan bir imajdan hoşlanmayacaklarını belirtiyor.
Bu anlamdaki daha sorumlu tüketici davranışının ne kadar süre devam edeceği elbette tartışılır. Fakat özellikle çalışanlar üzerine şirketlerin tutumu gibi olgular, küresel anlamda oldukça hassas bir algıya doğru gitmeye devam ediyor.
Markaların her zamankinden daha fazla izlendiği bir dönemde olduğunu unutmadan hareket etmesi gereken bir zamandayız. En ufak bir sorumsuz davranış dahi markanız üzerinde ciddi tahribatlara yol açabilir.