Barselona’da gerçekleşen Shoptalk Europe sırasında H&M CTO’su Alan Boehme: “H&M bir moda şirketi olmaktan bir veri şirketi olmaya doğru ilerleyecek ve bu, büyük ölçüde yapay zekanın (AI) sektöre girmesiyle perakendenin ilerlediği yön gibi görünüyor.” dedi.
Sektöre tavsiyesi ise: “Veri bugün her şeydir. Verilerin anlatması gereken hikayeleri dinlemeliyiz ve onları sadece anlatmak istediğimiz hikayeyi desteklemekle sınırlamamalıyız” oldu.
AI, tüketici perakendeciliğinde üçüncü büyük devrim
Son yıllardaki en büyük üç teknolojik devrim; hepimizi birbirine bağlayan internet, taşınabilir bir bilgisayar olan cep telefonu ve yapay zeka.
Boehme: “Bu üç yenilik değişiyor ve günlük hayatımızı nasıl yaşadığımıza, nasıl çalıştığımıza, nasıl alışveriş yaptığımıza ve ne yaptığımıza dair her şeyi değiştirmeye devam edecek. İşte, çabalarımızı bu üç şeyin entegrasyonuna ve bize olan etkisine odaklamalıyız” dedi.
Boehme için eğitim, bu yeniliklerin perakende sektörüne nasıl entegre edileceği konusunda uzmanların listesindeki ilk adım olacaktır. İkinci adım ise; işletmelerin bunu tek başına yapamayacağını anlamak.
“Başkalarıyla bilgi paylaşmaya istekli olmalısınız. Bunu gerçekleştirmenin tek yolu, çok fazla veriye sahip olmaktır. Perakendecilerin hiçbiri bu verilere sadece şirketin dört duvarı arasında sahip olamaz.”
Gelişmek için eğitim şart
Dijitalleşme süreçleri konusundaki 30 yılı aşkın sürede edindiği deneyimlere dayanarak H&M CTO’su; “Teknoloji hiçbir zaman sorun değil, aslında işin en kolay kısmı. Sorun her zaman insanlar oluyor.” diyor.
Boehme, bilgi akışını engelleyen bir politikaya sahip olan Coca Cola‘da geçirdiği zamandan örnek vererek; “Şirketlerdeki tüm destek departmanları, bir politikayı ihlal etmekten endişe duyarak değişimin olmasına izin vermeyecek şekilde ayarlanmıştır” diyor. 150 yıl öncesine kadar giden Coca Cola’nın birincil amacı; iç veriler dahil, formüllerini gizli tutmaktır.
“Bu değişmesi uzun zaman alan şey bir kültür haline geliyor. Bazen bunu değiştirmenin en iyi yolu; işleri şirket dışına taşıyarak gizli küçük pilot projeler yapmaktır.”
Bu sadece değişim için çalışmakla ilgili değil, aynı zamanda değişmeye istekli olmakla da ilgili
Boehme; “Her şirketin, ne pahasına olursa olsun sadık kaldığı temel değerleri vardır”, “ama bence değişiklik aramaya başladığınızda, değişmeye de hazır olmalısınız” diyor.
CTO ayrıca; H&M Group’un parçası markalardan biri olan COS‘ta güncel envanter bilgilerine çevrimiçi olarak nasıl sahip olabileceklerini, bunun çalışanlara nasıl fayda sağlayacağını ve müşterilerle etkileşimi nasıl değiştireceğini düşünmeye başladıklarından da bahsetti.
Tedarik zincirinde her türlü fırsat var
“İnovasyon hakkında konuştuğunuzda, çoğu insan verilerle yeni şeyler yapmaya başladığınızı, sıfırdan başlamanız gerektiğini düşünür, ancak çoğu zaman cevaplar zaten oradadır. Bu sadece yenilik yapmak ve söz konusu eksik parçaları birleştirmekle ilgilidir.”
Tam olarak bu fikirle H&M Group, müşterilerin soyunma odasından çıkmak zorunda kalmadan ürün sipariş etmesine olanak tanıyan akıllı giyinme odaları sunma fikrini ortaya attı. Aynalar; ürünü, boyutu ve rengi algılayarak ürünleri tanıyor ve Beverly Hills’deki COS mağazasında kurulan pilot projede kişiselleştirilmiş ürün ve stil önerileri de sunuyor.
“Kapıdan içeri girdiğinizde, tavana gömülü RFID okuyucular soyunma odasına götürdüğünüz her ürünün nerede olması gerektiğini bilir. Eğer bedeni uymazsa sadece aynaya dokunmanız yeterlidir. Çalışanlardan biri size doğru bedeni ve doğru giysiyi getirir sonra eski giysiyi ait olduğu yere geri götürür” diye açıklıyor.
Müşteri verilerinden en iyi şekilde nasıl yararlanırsınız?
Gizlilik ve güvenlik eksikliği korkusu genellikle çevrimiçi ticarete olan güveni etkiler çünkü insanlar, veri bilimcilerin tüketici bilgileriyle çalıştığı gerçeğine karşı oldukça temkinli davranırlar.
Boehme; “H&M sadakat programımızda neredeyse 200 milyon insan var” diyor. Bu sayı, başka hiçbir yerde bulamayacağınız bilgileri alabilmek anlamına geliyor. “Bizi ayıran duvarları yıkarak insanları eğitmek ve paylaşmanın onları rahat hissettirmesi adına çalışmak.”
Dijitalleştirme uzmanlarının “makinelere güvenmeyi öğrenmesi” önemli. “Bırakın veriler bir hikaye anlatsın ve şimdiye kadar olduğu gibi, verileri anlatmak istediğiniz hikayeyi haklı çıkarmaya çalışmak için kullanmayın.”
“İş insanlarındaki bu köklü değişimin, yeni dünyaya bakış açımızı nasıl şekillendireceğini anlamalıyız”
Boehme; birkaç hafta önce bir moda şirketiyle konuşurken kendilerini ilk etapta bir sosyal medya şirketi ve ikinci etapta ise bir moda şirketi olarak tanımladıklarını anlatıyor. Bunun sebebi ise; sosyal iletişimin bir yolu olarak fenomenlerle yaptıkları çalışmalar.
Teknoloji direktörü; “H&M ve diğer markalarda daha fazla ilerleme kaydetmek için nerede olduğumuzu, bu yeni dünyaya nasıl uyum sağladığımızı ve verilerin geleceği nasıl etkileyeceğini yeniden düşünmeliyiz” dedi.
CTO şöyle ekledi; “Hala bu yolculuğun yarısındayız ancak bizim için de gelecek yapay zekada.”