Moda’da Sürdürülebilirliği Sağlamak için 5 Önemli Detoks Etkisi

spot_img

Bir an için, dünyanın kimyasal üretiminin dörtte birinin tekstil için kullanıldığını düşünün. (endüstri genelinde yaklaşık 8.000 farklı kimyasal kullanılır) Ve bu maddelerin çoğu uygun şekilde kullanıldığında da suyu kirletir ve yaşamları tehlikeye atar. Hindistan’da 100 milyon kadar insan, büyük ölçüde endüstriyel kirlilik nedeniyle güvenli suya erişemiyor. 

Bu yazımızda, nakit sıkıntısı çeken girişimler ve bağımsız tasarımcılar da dahil olmak üzere hazır giyim şirketlerinin güvenli bir kimyasal programını nasıl uygulayabilecekleri ve moda detoksu konusundaki çalışmalardan ilham almanızı sağlayacak 5 basit ipucu üzerine değineceğiz.

Detoks, tasarım departmanınızdan başlar

Markalar, tasarım sürecinde sürdürülebilirlik üzerinde en fazla kontrole sahiptir.  “Tasarım modanın başladığı yer. Ve tasarımcının kimyanın etkisini anlaması gerekiyor. ” 

Tasarımcılar için, detoks yani çevreye zarar vermeyen ürünleri tercih etmek, tehlikeli bir boya ile yapılan belirli bir pigmenti toksik olmayan bir seçeneğe değiştirmek kadar basit olabilir.

Tasarımcılar ayrıca zararlı maddelerle yapılan gereksiz performans özelliklerini de kesebilirler.

Ürün için gerekli değilse, kolay bir ilk adım bunları ortadan kaldırmakla başlamalıdır.

İyi veya kötü kimyasal yoktur

Doğal kimyasalların daha güvenli olduğu veya Azo boyaları veya krom gibi bazı maddelerin her zaman kötü olduğu ve güvenli bir şekilde kullanılamayacağı gibi kimyasallar hakkındaki efsaneler bolca bulunur. “Kimya tek başına iyi ya da kötü değil – önemli olan detaylar,” diye açıklıyor Dummies‘in sürdürebilir moda kitabı.

Tekstil işlemede ve boyaların kumaşlara yapışmasına yardımcı olmak için kullanılan iyi huylu bir malzeme olan tuz örneğini ele alalım. Üreticilerin atık sularında çok fazla tuz varsa , bu durum ekosistemde ciddi hasara neden olur. 

Detoks, daha incelikli ve bütüncül bir yaklaşım gerektirir. “Detoksun gerçek anlamı, tedarik zincirinize girmeniz, proses kimyasına bakmanız ve tehlikeli kimyayı daha iyi bir alternatifle değiştirmenizdir. Ve bu durum, tohumdan hazır giysiye kadar tüm değer zincirinden geçerlidir.”

atık su
Çin’de bir hazır giyim fabrikası kirli atık su.

Ürünlerinizin her aşamasındaki etkilerini düşünün

Geçmişte, birçok marka kimyasalların yalnızca bitmiş ürünleri etkilememesi üzerine odaklandı. Evet bu yaklaşım, üretici ülkelerdeki işçilere ve çevreye dikkat edilmeden yalnızca tüketicileri koruyor…

Üretim sürecinde kullanılan herhangi bir tehlikeli kimyasal, fabrikanın atık suyuna gideceği anlamına geliyor. Küresel su yollarımız ile bu kimyasallar her ne kadar tüketiciye zarar vermiyor! desek de, ki bunun ne önemi var ayrıca tartışılması gereken bir konu, tüketiciye de ulaşıyor.

Hammadde, üretim, taşıma, depolama… Tüm bu aşamalarda minimum kimyasal kullanımı öngörülmelidir. Örneğin ürünlerin nakliye ve depolama süreçlerinde küflenmeyi önleme amacıyla biyosit müdahalesi pek çoğumuz için doğrudan ürünü deneme esnasında vücudumuza nüfuz eden bir etmen.

Tüketicilerinizi kimyasallar konusunda eğitebilirsiniz

Markalar için, “iyi” ve “kötü” kimyasallarla ilgili hikayeler de dahil olmak üzere sürdürülebilirlik hakkında tüketicilerimize anlatmamız gereken hikayeler var. Birçok ürün veya tesis bu anlamda denetimden geçiyor diyebilirsiniz. Fakat standartları sağladığını aktarmak markalar için yeterli olmamalı.

H&M’in uzun süredir sürdürülebilirlik anlamında hem reklam, hem de mağazalarında müşterilerine yoğun iletişim yaptığını görmüşsünüzdür. Gerek üretim süreçleri, gerekse kıyafet geri dönüştürme kampanyaları gibi kampanyalarla bu anlamda hem şirket anlayışını, hem de tüketicileri eğitme konusunda ciddi çalışmalar gerçekleştirildi.

hm kapak

Markaların, sürdürülebilirlik anlamında yaptıklarını iletebilmelerinin özgün yolları vardır. Bu anlamda ürün performansınızda müşterinize gerçekleri aktarmanız özellikle çok önemli olacaktır.

Küçük markalar büyük markalarından yolundan gidecektir

Büyük markaların yöneteceği bu detoks, küçük markalar tarafından takip edilebilir bir anlam yaratıyor aslına bakarsanız. Birçok küçük markanın bu anlamda bir çalışma gerçekleştirmesi bütçesel sebeplerle çok da beklenebilen bir olgu değil. Büyük markalar, endüstrinin ortak kimyasal standartlar etrafında toplanması için yönlendirici görevi görmelidir.

Modanın çevre üzerindeki etkisi bugün sadece birkaç yıl öncesine göre daha yakından ölçülmekte ve daha iyi anlaşılmaktadır. Bugünün şartlarında geldiğimiz noktada moda sektörü, tüm basamaklarında sürdürülebilirliğin bir köşesinden tutmak zorundadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Haberler

Adidas, 2024 Yılı için Küresel Beklentilerini Açıkladı

Adidas, beklenenden daha iyi geçen ilk çeyreğin ardından bu yıl için kar görünümünü yükseltti. Spor giyim devi, daha önce...

Perakende Medya Zirvesi 2024’ün Programı Belli Oldu!

Perakende Medya Zirvesi bu yıl ilk kez 25 Nisan'da "Unlock" temasıyla Medya 3.0 ve perakende medya yatırımlarını tüm sektör...

Amazon, Prime Video’da Canlı Alışveriş Deneyimini Deniyor

Amazon şimdi, Amazon Live'ın erişimini yeni interaktif, alışveriş yapılabilir ve reklam destekli (FAST) bir kanalla Prime Video ve Freevee...
spot_img

İlgili Haberler

Amazon, Prime Video’da Canlı Alışveriş Deneyimini Deniyor

Amazon şimdi, Amazon Live'ın erişimini yeni interaktif, alışveriş yapılabilir...

Perakende Medya Zirvesi 2024’ün Programı Belli Oldu!

Perakende Medya Zirvesi bu yıl ilk kez 25 Nisan'da...
spot_img