İçinde bulunduğumuz dönemde çalışanlar sadece maaş artırımı gibi eski yöntemleri önemsemiyorlar. Bu yüzden modası geçmiş yöntemler artık birer birer rafa kaldırılıyor. Perakendecilerin, son aylarda mağaza trafiği arttığından istihdam boşluklarını doldurmak ve personel seviyelerini korumak için son derece mücadele ettiğini biliyoruz.
Yakın tarihli istatistiklere göre, Haziran ayında 67.000 artışla önemli bir büyümenin ardından perakendede işe alımlar yükseldi, ancak Temmuz (6.000 düşüş) ve Ağustos (29.000 düşüş) aylarında düşüş yaşandı.
Makro düzeyde, perakende şirketlerinin istihdam ettiği kişi sayısı, perakendecilerin ek personel almak için giderek artan umutsuz girişimlerine rağmen, hala pandemi öncesi seviyelerin altında. Buna karşılık büyük perakendeciler çalışanları çekmek için asgari ücretlerini artırıyor.
Ne yazık ki, çalışanlar eskiden olduğu gibi bu yöntemlerle eskisi kadar çok ilgilenmiyorlar ve bu durum bazı şirketlerin personel sıkıntısı çekmelerine neden oluyor. Neden? Öncelikle, perakendecilerin çoğu, bu senaryodaki en kolay kaldıraca, yani maaş faktörüne güveniyorlar.
Neden Daha Yüksek Ücret Çözüm Değil?
Perakende operasyonları platformu Zipline’e göre perakende çalışanlarının önemli bir bölümü, özellikle pandemi sırasında şirketleri tarafından ihmal edildiğini ve değer verilmediğini hissediyor. Şaşırtıcı bir şekilde perakende çalışanlarının %42’si, pandeminin ardından sektörü bırakmayı düşündüklerini veya ayrılmayı planladıklarını belirtiyor.
Z ve Y kuşağının tam zamanlı iş gücünün yaklaşık %50’sini oluşturduğu bir dünyada, daha yaşlı nesiller işgücü piyasasından ayrılınca, perakendecilerin genç çalışanlarının motivasyonlarını anlamadığı giderek daha açık hale geliyor.
Bir Gallup anketinde, Z ve Y kuşağı, çalışanlarının refahını önemseyen işverenlere daha çok değer verdikleri ortaya çıktı. Ayrıca genç kuşak etik değerlere sahip bir kuruluşta çalışmak istiyor ve işyerinde çeşitliliğe ve kapsayıcılığa değer veriyorlar. Ayrıca, genç nesiller “takdir edilmek” istiyor, işyerinde koçluk yapılmasını ve geliştirilmeyi bekliyorlar.
Perakendeciler Ne Yapmalı?
Ayrıcalıklar ve sosyal haklar — Günümüz dünyasında asgari ücret çalışanı etkilemek için yetersiz. Giderek daha fazla şirket artık kar paylaşımı, ikramiye programları, öğrenim yardımı ve çocuk bakımı gibi diğer avantajlar gibi ek teşvikler sunuyor.
Esneklik ve zamanlama — Uygun zaman çizelgeleri ve esneklik bir ayrıcalıktır. Bu, daha kısa vardiya süreleri, geleneksel olmayan çalışma zamanları veya kolay çalışma saatleri ile kendini gösterebilir.
Eğitim ve kişisel gelişim — İş başında eğitim, beceri hedefli eğitim ve kariyer geliştirme fırsatları, birçok genç çalışan için olmazsa olmaz unsurlar.
Çalışma ortamı ve güvenlik — Özellikle pandemi sonrası bir ortamda, çalışanların güvenliğine ve huzuruna öncelik vermek çok önemli. Çalışanlar, saygılı ve sağlıklı bir kültür oluşturan tutkulu mağaza yöneticileri arıyor.
Kültür, misyon ve amaç — İşçiler, çalışanları ortak bir amaç doğrultusunda birleştiren, çeşitlilik programlarına güçlü yatırımlar yapan, üretken ve daha eşitlikçi bir ortamı teşvik eden işverenler arıyor.
Bununla birlikte belirli markalar kendilerine özel benzersiz ve farklı bir yaklaşım geliştirmek için şirket kültürü, müşteri beklentileri ve çalışan motivasyonları gibi bir dizi girdiyi dikkate alıyor. Örneğin, bir perakendecideki çalışanlar en çok rekabetçi saatlik ücrete değer verirken, diğerinde program esnekliğine ve yaşam tarzına uygun ortama değer verebiliyorlar.
Bu sebeple çalışanların eğitimine, çalışma ortamına ve kültürüne önem vermek daha önemli bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.