‘Stokta Yok’ Bildirimleri Çoğaldıkça Müşteri Araştırması Zorlaşıyor

spot_img

Önümüzdeki yılbaşı için güzel ve sıcak tutan çoraplar veya herhangi bir moda ürünü arayan tüketiciler, seçeneklerinin sınırlı olduğunu görecekler. Tüketiciler yılbaşı öncesi stokta yok bildirimi görmek istemiyor. Öte yandan köklü ve büyük şirketlerin bile stok sorunları mevcut.

Wisconsin’de yüz yılı aşkın bir süredir çorap üreten popüler bir Amerikan şirketi olan Wignam Mills, pandemi kısıtlamaları nedeniyle geçen yıl operasyonlarını durdurmak zorunda kaldı. Şirketin yeni yönetimi, faaliyet adına birkaç yeni adım atsa da şirketin yarım yüzyıldan fazla bir süredir en çok satılan ürününü bulmak hiç kolay olmayacak. 625 yünden oluşan bu ikonik çorap adeta şirketin imzası haline gelmişti. Ürüne birçok perakende sitesinden erişebilirsiniz ancak karşınıza bu uyarı cümlesi çıkacak: “625’in 2022’nin başına kadar stokta kalmayacağı bekleniyor”. Üstelik aynı durum LL Bean gibi farklı markalar için de geçerli.

Perakende sektörünü bir kenara bırakıp araba sektörüne göz atınca durumun aynı olduğunu görüyoruz. Yerel araba galerilerine giderseniz oldukça ilginç bir şekilde parlak ve yeni araçların sergilendiği platformların birçoğunun boş olduğunu göreceksiniz. Bu boşluklar pandemik durumların neden olduğu talaş kıtlığı yüzünden oluşmuş durumda. Toyota gibi önemli araba markaları bu yüzden üreticilerden üretimi kısmasını talep etti.

ABD’li perakendeciler son yılların en zorlu tatil sezonlarından biriyle karşı karşıya. Çin, Vietnam ve diğer bölgelerdeki fabrikalar kapatılmazsa, malların nakliye maliyeti bazı hesaplara göre dört katına çıkacak. Diğer yandan popüler ürünler, taleplerin yüksek olduğu ve tüketicilerin harcayabilecek parası varken kıtlaşıyor. En kötü senaryoya göre arz kısıtlamaları sebebiyle tüketicinin satın alma kararlarını engelleyebilecek yüksek fiyatlar ortaya çıkabilir.

Stokta kalmama sorununun fazlasıyla kötüleşmesi sonucunda perakendecilerin çevrimiçi varlıklarını yönetmelerine destek olmak adına bir mikro endüstri ortaya çıktı. Bu kapsamda New York merkezli Flieber, perakendecilerin stok sorununu çözmesine yardımcı olma amacıyla eylül ayında halka arz edilmişti. Bu konuda girişimler devam edecek gibi görünüyor.

‘Stokta Yok’ Bildirimi ile Nasıl Mücadele Edilebilir?

Tüketiciler bir ürünü satış noktasında bulamamaları durumunda internet üzerinden diğer satıcıları arayacaktır. Bu durum özellikle Noel’e kadar olan zamanda fazlasıyla geçerli olacaktır. Tüketiciler, Noel için aldıkları hediyenin zamanında eline ulaşmasını ister. Hiçbir tüketici Noel sabahı satın aldığı bir çorabın eline gelecek ilkbaharda ulaşmasından memnun olmaz.

Dublin/İrlanda merkezli bir lojistik çözüm danışmanı olan 2Flow’a göre, alışveriş yapanların üçte biri “stokta yok” ibaresini gördüğünde alışveriş yapmaktan vazgeçecek. Başka bir üründe ikinci kez aynı şeyi görenlerin yarısı alışveriş yapmayacak. Eğer aynı durum üçüncü kez yaşanırsa alışveriş yapmayacak olanların oranı %70’e kadar çıkacak.

Perde arkasında çeşitli e-ticaret platformu satıcıları, stokta olmayan ürünleri engellemek ve tüketicileri mevcut diğer ürünlere ya da alternatiflere yönlendirmek için algoritmalar geliştiriyor. Bu konuda her şey mükemmel olsa da ne yazık ki algoritmalar gerçek birer tüketici değil. Algoritmalar iyi araçlar ancak bir perakendeciye gerçek bir müşterinin profilini sunamaz ya da tüketicinin bir ürünün hangi rengini tercih edeceğini kesin şekilde bilemez. Gerçek tüketici olmadan bir önlem almanın zorluğu burada ortaya çıkıyor.

Perakendeciler tedarik zinciri sorununu çözmeyi ve stokta kalma bildirimlerinin düşüş etkisinden kurtulmayı umuyor. Bunun için mevcut olduğu bilinen malları; ayrıntıları, fiyatları ve başka bilgilerine göre sınıflandırmak ve test etmek gerekiyor. Ortaya çıkan bilgiler sayesinde yılın en çok gelir getirecek sezonunda bir ürün hattı oluşturulup kullanılabilir. Örneğin Rockport şirketi, müşteri anlayışını derinleştirmek adına birtakım yöntemler kullanıyor. Şirket; ürünleri çeşitlendirmek, fiyatlandırmayı optimize etmek ve marka mesajlarını yönlendirmek adına tahmine dayalı analitiği olan bir sistem geliştirdi. Bu sistemle müşterilerin ‘gerçek sesi’ duyularak veriler oluşturuluyor.

Kısacası talep ve arz oldukça değişken olduğunda uygulanabilecek en iyi yaklaşım, tüm varsayımlarınızı tüketici ile test ederek onlara yönelik duyarlı analiz modelleri oluşturmaktır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Haberler

Perakende Medya Zirvesi 2024’ün Programı Belli Oldu!

Perakende Medya Zirvesi bu yıl ilk kez 25 Nisan'da "Unlock" temasıyla Medya 3.0 ve perakende medya yatırımlarını tüm sektör...
spot_img

İlgili Haberler

Perakende Medya Zirvesi 2024’ün Programı Belli Oldu!

Perakende Medya Zirvesi bu yıl ilk kez 25 Nisan'da...
spot_img