Çalışanlar İş Hayatında Kendilerini Neden Gölgede Kalmış Hissediyor?

spot_img

İş hayatında başarılı ve mutlu olmanın yolu tıpkı romantik ilişkilerde olduğu gibi doğru bir eşleşme yakalamaktır. İronik bir benzetme olabilir fakat bu ilişkilerin hepsi de birbirinden farklıdır.

İş dünyasında çoğu zaman çalışanların mutsuz ve bıkmış hissettiklerine şahit oluyoruz. Bu durum temel olarak işgücü piyasası, coğrafya, beceriler ve beklentiler arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanır.

Bu uyumsuzluk sorunu romantik ilişkilerde de sıkça karşımıza çıkan bir olguyu doğuruyor: gölgelenme. Bu durumu tıpkı bir ilişkide yaşanan belirsiz durumlar gibi düşünebiliriz.

Çoğu çalışan iş başvurularının sonucunu net olarak öğrenmek istiyor. Ama son zamanlarda çalışanların çoğu işverenlerin iş başvurularına belirsiz cevaplar vererek kendilerini gölgede kalmış gibi hissettirmelerinden rahatsız.

Buna karşılık olarak işverenler de potansiyel ve yeni işe alınmış çalışanların onları bu hisse sürüklediğinden şikâyet etmeye başladı. İşlerin nasıl bu noktaya geldiğini bir kenara koyarsak bu sorun her iki taraf için de hem finansal hem psikolojik problemler yaratacak karmaşık bir durum. Çalışanların ve işverenlerin aile ve yakın çevresine olan etkilerinden bahsetmeyelim bile.

İş Hayatında Daniel Kahneman Teorisi Nedir?

Nobel ödüllü psikoloji profesörü Daniel Kahneman psikolog olmadan önce 1950’de bir İsrail ordusunda teğmendi ve kendisine verilen görev uygun ekiplere yeni askerler göndermenin daha iyi bir yolunu bulmaktı. Bir nevi çöpçatanlık yapıyordu. Daha sonra Kahneman, , Wall Street Journal ile işe alım uygulamaları hakkındaki görüşlerini paylaşarak, çoğu kuruluşun kullandığı geleneksel yaklaşımın “işleri yapmanın en iyi yolu olmadığını” söyledi.

Kahneman uzman olmadığını da belirterek şirketlere giriş seviyesinden CEO pozisyonuna kadar tüm işe alımların daha iyi yollarıyla ilgili tavsiyeler verdi.  Kahneman’ın yaklaşımına göre yapılacak ilk şey alım yapılacak pozisyon için gerekli olan nitelik özelliklerini belirleyip bunlara 1 ila 10 arasında bir puan vermektir.

Sonraki adım ise teknik beceri, dakiklik, öfke yönetimi, kriz yönetimi, kuvvetli iletişim gibi iş hayatında gerekli olan özellikleri sıralayıp potansiyel adaylara bu özelliklere sahip olup olmadıklarını öğrenmeye yönelik sorular sormak.

Bunlara ek olarak Kahneman bilişsel zekâ testleri yerine kişinin gerçekten o işi yapabileceğini anlamamıza yarayan görevler ve testler verilmesi gerektiğini söylüyor. Bilişsel zekânın önemi tabiki yadsınamaz fakat Kahneman bu noktada iş kabiliyetinin daha önemli olduğunu savunuyor. Fiili iş kabiliyetini ölçecek test ve görevlerin işe alımcıların potansiyel çalışanları eşit şekilde değerlendireceğini söylüyor.

Kahneman ayrıca işe alım süreci boyunca açık fikirli olmalarının potansiyel çalışanlar açısından daha sağlıklı olacağını savunuyor. Çalışanların ve işverenlerin çalışma hayatlarında gölgede ya da belirsizlikte kalmış hissetmemeleri de aslına bugünün iş hayatının en büyük problemlerinden biri.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Haberler

spot_img

İlgili Haberler

spot_img