Silk&Cashmere CEO’su Ferhat Zamanpur: “Fast-Fashion Markalar için Ciddi Bir Dönüm Noktası Olduğunu Gözlemliyorum”

spot_img

Öncelikle Ferhat Zamanpur kimdir, bize kendinizden kısaca bahsedebilir misiniz?

İşletme ve pazarlama dallarında üniversite eğitimi aldığım University of Southern California’dan 2008’de mezun olup, Los Angeles’ta bir tıp grubunun pazarlama bölümünde çalıştım. 2010’da ülkemize döndüm ve aile şirketimiz olan Silk and Cashmere’in grafik bölümünde işe başladım. Bir süre sonra kurumsal pazarlama, sonrasında da e-ticaret departmanına yükseldim. Bölümü baştan yapılandırıp markamızın online alanda ciddi bir altyapı kurup erkenden atağa kalkmasını sağlayan adımları attıktan sonra 2015 yılında CMO pozisyonuna terfi oldum. Burada 500 gün süren, Silk and Cashmere’in “Rönesansı” olarak adlandırdığımız marka yenileme projesini yönettim ama markamıza ve sektörümüze en önemli katkılarımdan biri 2012 yılında (şu an Türkiye perakendesinin en büyük kampanyası haline gelen) Black Friday’i Türkiye’ye getirmem oldu. Şirkette onuncu yılımı doldurduktan sonra 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren CEO görevini devir aldım ve daha 100 gün geçmeden dünya perakende sektörünü asrın en büyük krizlerinden birine denk geldim. Bu ay itibariyle de radikal kararlar ve ekibimle beraber çok yoğun emek dolu ikinci yılımı tamamlamış oldum bu görevde.

2021 yılı perakende sektörü ve şirketiniz açısından nasıl geçti, 2022 yılından beklentileriniz nelerdir?

2021 yılı Silk and Cashmere için her yıl olduğu gibi yeniliklerle dolu bir yıl oldu: yeni müşteriler, yeni pazarlar, yeni bir dijital yurtdışı açılımı, yeni sürdürülebilir dokular, yeni ödüllendirme sistemleri, yeni bayilerle eski İstanbul’da otantik ruhlu mağazalar, gittikçe gelişen bir koleksiyon, inovasyonlar, optimizasyonlar ve daha çok fazlası. Tabi bu olumlu gelişmeler dışında önceki yıldan devem eden yoğun bir mücadele de eksik değildi. Zira 2020 gibi tam kapamalar olmasa da kısıtlamalarla başlayan 2021 zamanla biraz esnedi, perakende sektörüne özlediğimiz nefesi aldırdı. Hatta yaz döneminin başlamasıyla işler (sonunda) iyileşmeye başladı ve pek çok marka az da olsa pandemiden kaynaklanan kayıplarını telafi edebildi.

Tam bu olumlu dalga sayesinde yüzler uzun bir aradan sonra gülerken kış aylarının tekrar başlamasıyla varyant haberleri, tedirginlikler ve yeniden kısıtlama ihtimalleri ile sorunları bir kez daha kapımızda bulduk! Ülkemizde özellikle son on yılda kendi işimizden çok büyük engellerle boğuşmak zorunda kaldığımızdan (terör, döviz, yüksek enflasyon, politik durumlar vs,) her zamanki gibi, bir yandan kendimizi korurken, bir yandan da işimizi büyütmeye çalıştık. Şahsen 2022 yılından en büyük beklentim ve hedefim Silk and Cashmere’in 30. yılını kutlarken marka tarihimizin en sevilen, sağlıklı ve sürdürülebilir haline ulaşmak. Özellikle ulaşılabilir lüks pazarının geleceği için bu “3 S”in büyük önem taşıdığını düşünüyorum ve tutkulu ekibim sayesinde bu beklentimizi gerçekleştireceğimizden şüphem yok. Sadece Silk and Cashmere değil, tüm sektör ve ülkemiz için hedeflerimize ulaştığımız, kendimizi daha da geliştirdiğimiz, koşulların kolaylaştığı, yaratıcı çözümlerin arttığı, kısa vade kadar uzun vade düşündüğümüz ve belki de en önemlisi, dijital dünyadaki devrime ayak uydurmak için sağlam adımlar attığımız bir 2022 olmasını diliyorum.

Moda perakendesinin geleceği hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Biraz önce bahsettiğim sürdürülebilirlik konusunun moda perakendesinin geleceğinde şimdikinden daha da büyük bir rol oynayacağı ortada. Bu konuya özen göstermeyen markalar müşteri tercihlerinden hızlıca eriyeceğinden, kalanların gittikçe daha somut ve etkili adımlar atması gerekecektir. Özellikle “fast-fashion” markalar için ciddi bir dönüm noktası olduğunu gözlemliyorum ve bu noktada Silk and Cashmere’in çok şanslı bir konumda olduğunu düşünüyorum. Kurulduğumuz ilk günden beri uzun yıllar boyunca keyifle giyilen ürünler üreten bir marka olarak “slow fashion” akımının örnek bir üyesiyiz. Sadece üretim alanında değil, Temmuz 2022’de Türkiye’nin temelli uzaktan çalışmaya geçen ilk markası olarak araç, elektrik, yemek/içecek paket, enerji, aydınlatma, kağıt ve ofis metrekare kullanımımızı ciddi anlamda azalttık. Ayrıca ambalajlarımızdan lojistik rutlarımıza, çözüm ortaklarımızdan vitrinlerimize, dijitalleşen süreçlerimizden kullanılan boyaya kadar tüm noktalarımızın çevre, sağlık ve sürdürülebilirlik ölçümleri konusunda düzenli iyileştirmeye (ve mümkün olduğunda dijitalleştirmeye) özen göstermekteyiz. Bu farkındalık ve aksiyonun sadece moda değil, tüm sektörümüzün geleceği için kilit bir rol oynayacağı kesin.

Global perakende ile karşılaştırıldığında, Türk perakendesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türk perakendesinin ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi Batı’nın 5-10 yıl gerisinde olduğunu düşünüyorum. Özellikle ölçüm, dijitalizasyon, merkez ofis düzeni, e-ticaret ve (önceki soruda bahsettiğim) sürdürülebilirlik farkındalığı en göze çarpan noktalar. Amerika ve Avrupa’da “best practice”ları çok yakından ve düzenli takip eden biri olarak Silk and Cashmere’de bu 5 kritere odaklanmaya özen gösterdim. Perakende bir bilim olduğundan ve yeniden keşfetmeye gerek olmadığından Batıyı referans alarak, ölçümlenebilir hedefler koyarak ve bunları düzenli olarak takip ederek büyük gelişme kaydedebileceğimizi bizzat gördük. Bunu yapmak için de (ne kadar zor olursa olsun) günlük yangınları söndürmek dışında haftalık vaktimizin belirli bir kısmını bu uzun vade hedeflere kanalize ediyoruz. Benzer yaklaşımlarla sektörümüzün global perakende ile olan bu farkı kapatma fırsatı olduğuna inanıyorum.

Türk markalarının yurt dışı yatırımları hakkında ne düşünüyorsunuz, markanızın yurt dışı yatırımlarından bahsedebilir misiniz?

Geçtiğimiz 20 yıl içinde Türk markaları yurt dışına ciddi yatırımlar yaptığı ortada, bunların arasında çok kapsamlı ve karlı olanlar da var, ki bunların ülkemiz için büyük bir gurur olduğunu düşünüyorum. Biz de ilk mağazasını 1992’de Zürih’te açan bir marka olarak yurt dışı yatırımlarımıza çok erken başlamıştık; sonrasında Londra, Paris , Cenevre, Berlin, Moskova ve Saraybosna’da mağazalar açtık ve uzun yıllar boyunca işlettik. Pandeminin getirdiği belirsizlik ve büyük değişim ile beraber stratejik bir karala mağaza sayımızı revize ederek, yurt dışı açılımımızı online ve bayii ağına kaydırma kararı aldık. Bu yeni sayfanın ilk adımlarını da silkandcashmere.co.uk ve turistik noktalarda bayilerimizle atmış olduk. Beklentimizin üstünde performans sergileyen bu atılımımızı gün geçtikçe büyütmek için sağlam bir ekip ve memnun edici şartlar oluşturduk, bunun sayesinde aynı hızla gelişmeye devam ediyoruz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Haberler

spot_img

İlgili Haberler

spot_img