Geçmişte büyük perakendeciler, kayıpları yayarak -sigorta gibi kuruluşlarla- enflasyon gibi finansal darbeleri absorbe edebildiler. Ancak küçük işletmeler için, enflasyondaki artış genellikle kar marjlarına doğrudan bir darbe olarak kaldı.
Bu durumda tüketicilerin aniden gelecek bir fiyat arttırma şokunu yaşamaması için fiyatları akıllıca ve zaman içerisinde yükseltmeleri gerekecek.
Bunu yapabilmek için, perakendecilerin kısa vadede krizin bir kısmını halı altına süpürmesi ve fiyatı kriz sonunda yükselterek tüketicilere yansıtması gerekiyor. Kötü fakat maalesef doğru bir gerçek.
Ancak hangi perakendecilerin artan enflasyon düzeylerinden daha kötü etkileneceği henüz belli değil, şu anda nasıl davrandıklarına bağlı olarak, bazıları diğerlerinden daha iyi durumda olabilir. Müşteri analitiğinden yararlanmak, fiyatlandırmayı kontrol etmek ve planlı davranmak perakendecilerin bu krizi daha yumuşak bir şekilde atlatmasını sağlayabilir.
Enflasyon temelde bir fiyatlandırma sorunudur ve gelişen maliyet artışlarına ve hızla değişen piyasa koşullarına tepki vermek için uygun stratejiye, insanlara, süreçlere ve teknolojilere sahip sağlam bir fiyatlandırma organizasyonu gerektirir.
Eylemlerinin fiyat algısını nasıl etkilediğini anlamadan bu artışları hızlıca yönetmeye çalışan bireysel markalar muhtemelen başarısız olacaktır. Ayrıca bu durumdan gıda perakendecilerinin de daha az zararla ayrılacağını söylemek yanlış olmaz.
Bu konuda uzmanlar enflasyonist bir ortamda en doğru yaklaşımın fiyatlandırmaya yönelik olduğunu, alışveriş yapanlar için en önemli ürünlerde fiyatları dengeli tutmanın veya azaltmanın en uygun yaklaşım olduğunu söylüyorlar.
Bunun hem tüketiciler hem de perakendeci için bir olası bir ‘kazan-kazan’ durumu yarattığını söyleyebiliriz, çünkü tüketicilerin bütçelerinin daraldığı durumda perakendecilerin dengeli bir yaklaşım kurarak hem paylarını hem de karlarını artırdığı bir döngü oluşturulabilir.
Dünyada da Durum Pek Farklı Değil
Örneğin İngiltere’de enflasyon oranı ve fiyat artışlarına ilişkin haberler ve uyarıların artarak devam etmesinden bu yana en büyük enflasyon artışı görüldü, peki perakendeciler artan enflasyonla mücadele edebilirler mi ve eğer evet ise nasıl?
İngiltere’de Ağustos enflasyonu, gıda ve içecek fiyatlarındaki artışların etkisiyle %3,2’ye yükselerek, Ocak 1997’den bu yana en büyük enflasyon artışını gördü.
Enflasyonun açıklanmasından önce yayınlanan Reuters anketinin Ağustos ayı için %2,9 artış öngörmesine rağmen, çevrimiçi perakende fiyatları da yıllardan beri ilk kez arttı.
Verileri yayınlayan Ulusal İstatistik Ofisi (ONS), artışın “geçici bir değişiklik olabileceğini” söylüyor ve hükümetin geçen yılki “Destek için dışarıdan yeme içme tüketimi yapın” propagandasının bu yükselişi tetiklemiş olabileceğini söyledi.
Peki, enflasyondaki bu rekor yükselişin Birleşik Krallık’ta zaten hırpalanmış perakende sektörü üzerindeki etkisi nedir?
Gaz ve elektrik faturalarının bu sonbaharda toptan eşya fiyatlarındaki artışlara bağlı olarak keskin bir şekilde artması beklenirken, gıda ve giyim fiyatlarının da artması bekleniyor.
Bunun sebebi tüketim mallarının neredeyse tamamının ithal edilmesi ve ithalat maliyetinin önemli ölçüde artması. Brexit’in yarattığı yeni durum Avrupa’dan ithalat yaparken bazı zorluklara da neden oluyor.