Hazır giyim sektörü, hiç şüphesiz bu dönemin canı en fazla yanan sektörlerinden biri olacak. Salgın sonrası ilk tabloda, tüm mağazalar kapanırken online yönelime de tedarik zinciri ve lojistik sorunlarla ara verilmek zorunda kalındı. Haliyle insanların evlerine kapanmış olduğu bu dönemde giyim alışverişi yapmaları zaten beklenmiyorken kriz sektörü ciddi anlamda vurdu.
Evde daha fazla vakit geçiren veya karantinada olan insanlar için sağlık, gıda, temizlik ve ev içi kullanım ürünlerin kullanımı/satın alımı çok daha ön planda, bu sebeple bütçelerin büyük bir kısmı da bunlara ayrılıyor.
Senaryonun kötü yanı, karantina süreci bittikten ve sektör artık yeni normale döndükten sonra da hazır giyim sektöründe tünelin heme parlayacak gibi görünmüyor.
Borsa Tepetaklak
Mart ayının ortalarından itibaren hem markaların hem de alışveriş merkezlerinin kapanış gerçekleştirmesi markaların hisse değerlerini de borsada tepetaklak etti. Hem sağlık hem de talep azlığı sebebi ile gerçekleştirilen bu kapanışlardan sonra; H&M, Inditex, Adidas, GAP gibi dünyanın en büyük markalarından %50 oranlarında değer kayıpları yaşandı. Benzer tablo ülkemiz markalarında da mevcut. Şubat ortalarında 60 TL civarında seyreden Mavi Giyim’in hisse senedi Mart başında 33 TL seviyelerine düştü. Şu sıralar yine bu oranlarda seyrine devam ediyor.
Tedarik Zinciri Ayrı Bir Krizi Tetikliyor
Hazır giyim sektörünün en büyük tedarikçisi ve ham madde kaynağı Çin. Bundan 1 ay önce, şubat ayının ortalarında, Çin salgının belki de en yıkıcı zamanlarını yaşarken, çoğu hazır giyim şirketi de tedarik zincirleri ve lojistik problemlerini ve endişelerini giderebilmek adına başka ülkelerde araştırmalar yapmaya başladı; bu ülkelerden biri de Türkiye’ydi. H&M, Inditex gibi büyük grupların da ilgisiyle Türkiye, ocak ve şubat aylarında hazır giyim ve konfeksiyon ihracatında %7’lik bir büyüme kaydetti.
Fakat ardından virüsün tüm dünyayı etkisi altına alması ile birlikte tablo tersine döndü. Aslında bu süreç hazır giyim sektörüne Çin merkezli bir üretim ve tedarik politikasının olası bir krizde ortaya çıkarabileceği sorunlar ve maliyetlerin deneyim tablosu gibi oldu diyebiliriz.
Salgın Bittiğinde Sektörü Ne Bekliyor?
Bu sorunun cevabını şu an da net olarak verebilecek hiç kimse yok aslına bakarsanız. Hayata dönen talep hangi sezonda dönecek, mağazalar ellerindeki eski sezon kıyafetlerin pazarlanmasında nasıl bir strateji izleyecek, yeni sezon koleksiyonların üretimi ve tedariği nerelerden, nasıl sağlanacak, salgın sonrasında tüketici tercihleri değişecek mi, ne yönde değişecek?
Bu soruların tamamı aslına bakarsanız önümüzdeki sürecin yaşayacak görünecekleri. Fakat özellikle hazır giyimde perakende sektörünün cirosal anlamda yaşadığı bu günler, sezon geçişlerinin stokların kalması, tüketicinin birincil ihtiyaç kategorisinde olmamaıs gibi etmenler zor bir yıl geçireceklerin çok net habercisi.
Nitekim online alışverişte yükselen trend de, ülkemizde hazır giyim perakendesi anlamında belki 5 yılda alınabilecek yolu kısa zamanda tüketici davranışına yerleştirmeyi başaracak gibi görünyor. Bu da alışveriş merkezleri ve cadde mağazalarındaki hazır giyim mağazalarının ciddi bir değişim sürecinden geçeceğinin habercisi.
Tüm sektör şuanda sürecin ne zaman biteceği ve bittiği durumda alınacak aksiyonlara odaklanmış durumda. Hepimiz bu süreci yaşayarak göreceğiz fakat, müşteriyi dinlemeyen eski sistem ile devam edebileceğini düşünen hazır giyim sektörünün ayakta kalmasının çok güç olduğu bir dönemden geçeceğiz gibi görünüyor.
Bu Yeni Normal’e alışma sürecinde sektörü ne gibi etkiler bekliyor derseniz daha detaylı incelemek üzere ‘Sektör Bu ‘Yeni Normal’e Nasıl Alışacak Dersiniz?‘ yazımızı okuyabilirsiniz.