Karantina Günlerinde Çalışanlar İşlerini Kaybetmemek için Neler Yapıyor?

spot_img

Hiç şüphesiz hem ülkemizde hem de dünyada ekonomiyi etkisi altına alan koronavirüs sektörleri de derinlemesine etkilemeye devam ediyor. Sürecin belirsizlik içerisinde devam etmesi de şirketler için özellikle birçok soru işaretini yanında getiriyor.

Açıklanan verilere göre 19 bin firma kısa çalışma ödeneğine başvurdu. Başvuran sektörlerin başında imalat, ardından da konaklama ve yeme içme sektörü geliyor.

Hala iş süreçleri devam eden kitle az olmamakla birlikte, birçok çalışan evden çalışma veya izin gibi durumlarla karşı karşıya gelmiş durumda. Hal böyle olunca insanlarda ciddi bir işini kaybetme korkusu baş göstermiş durumda. Peki hem çalışanlar hem de şirketler bu durumda neler yapıyor dersiniz? Birkaç araştırmadan verileri sizler için derledik :

Home Office İkiye Ayrılıyor

Sektörde home office kavramı ikiye ayrılmış durumda. Mevcutta raporlar, eksik işler gibi tek başına çalışma yapabilecek ekipler home office çalışmalarına devam ediyor haliyle. Fakat işleyişin durması ile birlikte; daha fazla ekipçe yapılması gereken çalışmalar, üretim departmanları gibi işbaşı departmanlar şuan tamamen durmuş ve home office de ne yapacağını bilmiyor. Asıl problem de zaten şuan için o departmanlarda çalışan personellerin motivasyonel durumları.

Düşünsenize ne zamana kadar olduğunu bilmediğiniz bir izindesiniz, home office olarak yapabileceğinize inandığınız bir iş şekli hayatınızda yok. Peki ne yapmalısınız?

Bu noktada en önemli faktör, hiç şüphesiz Yönetici etkinliği. Personeline açık olan, personelini gerekli bilgilendirmeler konusunda saf dışı bırakmayan yöneticiler bu noktada kazanacak. Unutmayalım ki bu süreçlerin sonunda; şuan için çalışan şirketine muhtaç ise, süreç tamamlandığında da şirketler değerli çalışanlarına muhtaç olacak. Nitekim firmalar için asıl sınav da o zaman başlayacak.

Çalışanlar genellikle bu nokta iki şekilde ilerlediklerini belirtiyorlar. Birincisi ileri vadeli planlamaları tamamlamak ve bunları yöneticilerine sunmak. İkincisi masaüstü yapacak herhangi bir işleyişi olmayan departmanlar için yöneticileri ile irtibatta olarak bilgi almaya çalışmak. – Ki bu da yukarıda belirttiğimiz sarmalın göstergelerinden birini oluşturuyor.

Kısa Çalışma Ödeneği Alacak Olanlar Ne Düşünüyor?

Bu noktada düşüncelerimiz ve aktardıklarımız aslına bakarsanız aynı değil. Kısa çalışma ödeneğine başvuru yapan büyük şirketlerin çalışanları kendilerini değersiz hissettiklerini ve şirketlerinin fedakarlık yapmadığını düşünüyor. Nitekim bu kitle çok büyük bir kitle değil. Çünkü açıklanan verilere göre başvuru yapan 19 bin firmanın %67’si 10 çalışandan az personele sahipken, 20 çalışan ve az çalışan sayısı da eklendiğinde bu oran %80 oluyor. Yani kısa çalışma ödeneğine başvuran şirketlerin %80’i 20 çalışandan daha az çalışana sahip.

Arada kalan %20’lik dilimin çalışanlarına kendini ‘değersiz hissettirdiğinin’ farkına varması gereken günlerdeyiz. Nitekim bazı sektörler gerçekten yardım almak zorunda iken, bunu çalışanlarına doğrudan aktaramamış olabilir. Bu gibi durumlarda özellikle büyük şirketler için çalışan aidiyet duygusunda ciddi sorunlar baş gösterecektir.

Her şeyin ötesinde, şirketler COVID-19 salgınını kriz yönetimi konusunda kendilerine bir sınav olarak görmeliler. Virüsle baş etme çabası aynı zamanda kuruluşların diğer kriz durumlarında nasıl davranacaklarını yansıtıyor.

Üçüncü Parti Hizmet Verenler Müşteri İlişkilerine Önem Veriyor

Üçüncü parti hizmet veren olarak nitelendirdiğimiz ajanslar, etkinlik ve organizasyon firmaları, distribütör firmalar çalışanlarına bu süreçte müşterileriniz ile iletişimi sıcak tutun uyarısında bulunuyor. Çünkü sektör olarak hem ödemeler anlamında hem de hizmet veren olarak yaşanılacak problemler öngörülüyor. Hizmet alan firmalar zorunlu olmadıkça dışarıdan aldıkları hizmetleri keserek iç platformda çözme çabası içerisinde girecektir.

Hizmet veren firma çalışanları bu anlamda mevcut müşterileri koruma konusunda ciddi bir savaş veriyor.

Anlayacağınız hem firmalar hem de çalışanlar çift taraflı bir hayatta kalma mücadelesi içerisinde girmiş durumdalar. Umalım ki kısa zamanda tüm bu sorunlar tamamen bitmiş olarak sektörün yeni geleceğini konuşuyor olalım.

Ek olarak hangi sektörün korona sürecinden nasıl etkileneceğine dair öngörülere buradan erişebilirsiniz.

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Haberler

Getir, Alman Rakibi Flink’i Satın mı Alacak?

Getir'in, Almanya'nın lideri olan rakibi Flink'i satın almak üzere olduğu söyleniyor. Şirket, zaten başka bir Alman rakibi Gorillas'ı daha öncesinde...

Ecrou CEO’su Şahin Demir: “İnsanları İyi Hissettirmek Mottosu ile Çalışıyoruz” | Retail Talks

2023 yılının perakende sektöründe en çok izlenen online etkinlik serisi Retail Talks serilerimizin, 2024 oturumlarında konuklarımızla perakende konuşmaya devam ediyoruz. 2024 yılında...

Mavi, Şirketi Geleceğe Taşıyacak Yeni Büyüme Stratejisini Açıkladı

2023 yılında konsolide gelirlerini enflasyon muhasebesine göre yüzde 25, TMS 29 düzeltmeleri öncesi verilerine göre yüzde 91 oranında artışla...

MediaMarkt Türkiye’den Yapay Zeka Entegrasyonlu İşe Alım Sistemi AI’M Hiring

MediaMarkt Türkiye, dijital dönüşüm adımlarının bir parçası olarak yapay zekâ (AI) entegrasyonlu işe alım sistemi AI’M Hiring’i hayata geçirdi....
spot_img

İlgili Haberler

Murat Başar ‘Perakende Medya Zirvesi’ Sahnesinde

25 Nisan’da Just Work Arena Etkinlik Sahnesi’nde düzenleyeceğimiz Perakende...

Teknosa, 2023 Finansal Sonuçlarını Açıkladı

Teknosa, 2023 yılında enflasyon muhasebesine göre düzenlenmiş sonuçlarına göre yüzde...
spot_img