Koronavirüs sürecinde en fazla etkilenen ve önümüzdeki süreçte yatırımların en fazla arttırılacağı sektörlerden biri hiç şüphesi tedarik zinciri oldu.
‘Satmaya’ odaklanmaktan sıyrılıp, ‘taşıma ve depolamaya’ odaklanacağımız günler yakında.
Bu nedenle, dünyanın dört bir yanındaki şirketler, otomasyonun ön plana çıktığı depo ve dağıtım sistemlerini yeniden düzenlemeye çalışıyor.
Bu yazımızda küresel tedarik zincirinin pandemi süreci içerisindeki durumu ve gelecekteki fırsatları konuşalım istedik sizlerle.
İlk olarak küresel endüstri yatırımı bu yıl hangi alana yatırım yapmak istersiniz sorusunun cevabını inceleyelim.
Yukarıda göründüğü gibi depo operasyonu listedeki diğer teknolojilerden daha fazla yatırım ayrılacak bir orana doğru yükselmiştir. Çünkü şirketler bu yıl içerisinde teslimat sürelerini kısaltmayı ve toplam marjları iyileştirmeyi amaçlamaktadır.
Ülkemizde de taşıma ve depolama kısmındaki yatırımlara şu ana kadar gereken önemin verilmemesi özellikle perakende sektöründe önümüzdeki süreçte en büyük sıkıntılardan birine yol açacaktır.
Özellikle Çin’de yaşanan kriz ve gümrük problemlerinin getirisi ile birlikte tüm ülkeler kendi iç piyasalarında süreçleri çözmek zorunda kaldıklarından sektörde yeni yatırımların ve fırsatların habercisi tedarik zinciri oldu.
2020 yılı içerisinde tüm ülkelerde depolama ve taşıma sektörlerinde büyük yatırımlar planlanıyor.
Tedarik zinciri süreçlerimiz hala manuel
Öte yandan bu süreçte yatırım yapılması gereken en önemli konulardan biri de tedarik zinciri teknolojileri üzerinde odaklı. Yani hala birçok paketleme, depolama, taşıma veya yükleme gibi işlemler insan gücü ile ilerletiliyor. Araştırmalara göre küresel olarak şirketlerin sadece %4’ü tam olarak bir otomasyon sistemi ile tedarik zinciri süreci gerçekleştiriyor.
COVID Sonrası Tedarik Zincirleri
COVID-19 salgını bize karmaşık ve uzun tedarik zincirlerinin doğru koşullar altında kırılgan olabileceğini gösterdi.
Tedarik zinciri süreçlerinde artan otomasyon oranlarını gördükçe ve veri toplama bu süreçlerle daha entegre hale geldiğinden, bu sistemlerde var olan risklerin azaltılması ve fırsatların artırılması koronavirüs sonrası dönemde çok büyük fırsatları beraberinde getiriyor.
Özellikle hızlı tüketimin yüksek olduğu perakende gibi sektörlerde, yaşanan sıkıntılar perakende sektöründe kazanç kaybına yol açarken, perakendeye hizmet eden, yani taşıyan ve depolayan tedarik zinciri sürecinde yeni bir dönem başlayacağı ön görülüyor.