Tüketiciler Satın Alamıyor, Perakendeciler Baş Edemiyor. Peki Çözüm Ne?

spot_img

Tedarik zinciri aksamalarının ve iklim endişelerinin ardından tüketiciler; geçmişte istediği her şeyi, istediği zaman elde edebileceği düşüncesini yani “bolluk düşüncesini” sorguluyor.

Aslında 2022 perakende eğilimleri; kıtlık, aksamalardan doğan gecikmeler, kemer sıkma yasaları ve sürdürülebilirlik faktörlerinin öne çıktığını gösterdi. Böylece bolluk düşüncesinin sona ermesi ve tüketime daha ölçülü bir yaklaşım getirilmesi düşüncesi sorgulanıyor.

Sonuç olarak perakendeciler, tüketicilerin daha az ürün satın alacakları bir ekonomi için nasıl yeni stratejiler oluşturacaklarını yeniden düşünmek zorunda kalıyorlar.

Asıl endişe, istediklerini elde edemeyen müşteriler için duyulmalı. Pandemi sıkıntıları artmaya devam ederken, ürün ve personel krizi bir kerede ortadan kalkmıyor. 

Tüketiciler Memnun Olmak İstiyor

İleriye baktığımızda, perakendecilerin müşterilerini memnun etmek ve marka itibarını desteklemek için tedarik zinciri, müşteri hizmetleri ve pazarlama dahil olmak üzere kuruluşlarının tüm bölümlerini bir araya getirmek zorunda kalacaklarını görüyoruz. Bunu yaptıkları zaman bile birçok darboğaz, perakendecilerin kontrolü dışında gerçekleşmeye devam edecek.

tuketicilerin daha az satin alimi
perakendecilerin tüketicileri kazanması gerekli

Alışveriş yapanlar; fiyatların değişkenliğini, teslimat sürelerini ve istenen malların bulunamaması gibi sorunları hissettiklerinden, istediklerini alamadıklarında kaçınılmaz olarak çevrimiçi mecrada seslerini yükselteceklerdirBu nedenle onların beklentileri yönetmek kritik olmaya devam edecek. 

Neredeyse iki yıldır süren tedarik zinciri sorunlarına tüketicilerin de aşina olduğunu unutmayın. Bir dereceye kadar, hem günlük ihtiyaçlar hem de elektronik eşyalar ve mobilyalar gibi büyük ürünler için daha uzun bekleme sürelerini kabul etmek üzere alıştılar. 

Tüketicilerin durumu, perakendecilerin zorluklarla dikkatli bir şekilde başa çıkmalarının yanında müşterilerle açık ve verimli bir şekilde iletişim kurarak ürün bulunabilirliği ve fiyatlandırma konusunda açık olmaları gerektiğini işaret ediyor.

Son zamanlarda satın alma kararlarının çevre ve genel olarak toplum üzerindeki etkisi hakkında yeni görüşler var. Daha dikkatli düşünen ve büyüyen bir tüketici segmenti görüyoruz. Bu gerçek; perakendecileri çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) ilkelerine gerçek bir bağlılık sağlamaya itiyor. Amaca yönelik bir bağlılıkla tamamlanan çevik bir sürekli sıfırlama ve yeniden icat kültürü yaratmak, bu bağlamda etkili olabilir.

tüketiciler 4
yeni perakende stratejileri

2021 Accenture araştırmasında tüketicilerin %50’si, pandemiden davranışlarını ve değerlerini yeniden tasarlayarak çıktıklarını söyledi. Hayatta kendileri için neyin önemli olduğunu tekrar değerlendirdiler ve giderek daha fazla kişisel amaçlara odaklandılar. Bütün bunlar; neyi, nasıl ve neden satın aldıklarını doğrudan etkiliyor.

Perakendede bolluk düşüncesinin rolünü sorgularken varsayılan bolluk ayarımızı yeniden düşünmek önemli bir ilk adımdır. İkincisi, en acil sorunumuz olan iklim değişikliğiyle mücadele etmek için ekosistemdeki diğer kişilerle iş birliği yapmaya başlamak adımıdır.

tüketiciler 3
perakendeciler geleneksel yöntemleri gözden geçirmeli

Sonuç olarak, geleneksel “al, yap, elden çıkar” modelini daha döngüsel bir yaklaşımla değiştiren “yenileyici iş”e doğru artan bir ivme görmeyi bekleyebiliriz. Bu yol, dinamik fiyatlandırma, mikro fabrikalar ve aşırı yerelleştirilmiş üretim gibi yeni uygulamaları keşfetmeyi içerebilir. 

Son olarak, perakendecilerin başarıyı farklı şekilde ölçmesi gerekebilir. Tüketicilerin daha az yeni ürün satın alması ve perakende gelirlerinin daha büyük bir bölümünü oluşturan hizmetler nedeniyle, Ortalama Sipariş Değeri (AOV) ve Ortalama Sepet Boyutu (her satın almada satılan ürün sayısı) gibi geleneksel iş metriklerinin güncellenmesi gerekiyor. 

Perakendeciler; katılım, şirket amaç ve değerlerine ilişkin algılar ve müşteri sadakati gibi ölçümler eklemeli.

Bu faktörler yalnızca işlem bazında değil, yaşam boyunca bir müşterinin değerini belirlemeye yardımcı olabilir. Tüketiciler ve markaları arasında daha incelikli bir ilişki kurar ve bu, bolluk sonrası pazara girerken herkese iyi hizmet edecek bir ortam yaratır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Haberler

spot_img

İlgili Haberler

spot_img