Pandemi sırasında, e-ticaret endüstrisinde görülen değişimin hızı ve büyüklüğü gerçekten şaşırtıcıydı. Evlere kapanan tüketicilerin internet alışverişine dört kolla sarılması bekleniyordu ancak büyüme beklentisi bu kadar fazla ölçekte değildi.
Perakendeciler ve özellikle küçük işletmeler, değişimin hızına ayak uydurmak için çok mücadele ettiler. Rekor taleplerin ve yüksek nakliye giderlerinin üstesinden gelmek sektör için hayli zorlayıcıydı.
Shopify’ın yakın tarihli “2022’de Ticaretin Geleceği” raporu, perakendecilerin “büyük değişikliklerle” nasıl başa çıktıklarını inceliyor ve işletmelerin bu değişken zamanlarda başarılı olmasına yardımcı olacak içgörüleri ortaya koyuyor.
E-Ticarette Tüketici Davranışı
Birden fazla çalışma, tüketici davranışının nasıl değiştiğini anlatıyor ve tüketicilerin kendi değerleriyle uyumlu markalardan satın aldıklarını gösteriyor. Bu nedenle, marka bağlılığına ulaşmak, 2022’de başarının anahtarı olacak gibi görünüyor.
Shopify‘a göre, tüketiciler “coğrafya, şirket değerleri veya sürdürülebilirlik nedeniyle kendileriyle bağlantıda olan markalardan satın almaya her zamankinden daha istekli”.
Tüketicilerin çoğu güçlü marka değerlerine sahip bir şirketten satın alma olasılığı 4 kat daha fazladır. Ve yüzde 77 gibi büyük bir kesim, satın aldıkları ürünlerin çevresel etkileri konusunda endişeli.
Tüketiciler Her Şeyi İstiyor
Müşteriler çevrimiçi sipariş verebilmek, mağazaya geri dönebilmek veya bir ürüne showroom’da bakıp yine o ürünü çevrimiçi satın alabilmek istiyor.
Tüketiciler hızlı teslimat ancak ücretsiz kargolama arzuluyorlar. Kaliteli ürün ve uygun fiyatın bir arada sunulmasını istiyorlar. Hem çevreci ürünler hem de sürdürülebilir kaygılar güdüyor ancak bunlar için ek ücret ödemeye fazla yanaşmıyorlar.
Güçlü ancak ulaşılabilir marka istiyor ve marka bağlarını koruyacak stratejilerle kendilerine davranılmasını umuyorlar. Kısacası bu kadar istekle uğraşmak markalar için zor gibi görünüyor. Ancak marka algısını ve bağlılığını bu isteklere göre şekillendirmek mümkün.