Perakende ve E-Ticaret ile İlgili “Yeni” YASAL Düzenlemeler

spot_img
coskun soyer ust

Bu hafta, perakende ve e-ticaret ile ilgili “yeni” yasal düzenlemelerden bahsedeceğiz. Geçtiğimiz Cumartesi günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıydı. TBMM’nin kuruluşunun 102. Yılını kutladık. Aynı zamanda çocuklara armağan edilen yegâne bayramın keyfini yaşadık. Büyük Kurtarıcının Kasım 1918’de Doğu Cephesinden İstanbul’a dönüp, Haydarpaşa’dan karşı tarafa geçerken yaveri Cevat Abbas’a söylediği “Geldikleri gibi giderler” sözü ile başlayıp, 29 Ekim 1923’de Cumhuriyetimizin kuruluşu ile biten bu süreç içerisindeki en önemli günlerden olan 23 Nisan kutlu olsun. Ek olarak bu süreç ile ilgili detaylı okuma yapmak isteyenler için Alev Coşkun’un “Samsun’dan Önce 6 Ay” ve “Samsun’dan Sonra En Zor 19 Ay” kitaplarını tavsiye ederim, tabii ki başucu kitabı “Nutuk” ile beraber.

Ve gelelim bu haftaki konumuza…

Ülkemizde yasal uygulamalar ile ilgili oldukça detaylı kanunlar-yönetmelikler var. Bu içeriği diğer ülkeler ile karşılaştırdığımızda, çoğu zaman bizim yasal içeriklerin çok daha uzun ve detaylı olduğunu görmek mümkündür. Son dönemde perakende ve e-ticaret genelinde yayınlanan veya gündeme gelen yeni yasal düzenlemeleri sizler için derlemek istedim. İşte başlıyor…

Pazaryerlerine yeni yönetmelik yolda

İlk olarak pazaryerleri ile ilgili planlanan yeni bir yönetmelikten bahsetmek istiyorum. Bu henüz yasallaşmadı ama hazırlıkların arka planda devam ettiği bilgisi geliyor. Getirilmek istenen düzenlemede özellikle pazaryeri ile mağazalar arasındaki ticari ilişkide gözlemlenen büyük balık küçük balık ilişkisine denge getirilmek isteniyor. Buna göre taslak ile ilgili öne çıkan maddeleri aşağıda sıralarsam;

resim1
  • Planlanan maddelerin ilki, pazaryerinin kurduğu kargo, ödeme firması vb. yan şirketler sadece kendi pazaryeri için hizmet verebilecek, bu firmaların dışarıda hizmet vermesinin önü kapatılmak isteniyor,
  • Pazaryerinin kendi mağazasından satış konusunda kısıtlama gelebilecek, buna izin verilmeyebilir,
  • Yine kendi markasıyla satışa sınırlama gelebilecek,
  • Reklam için bütçe tutarlılığı isteniyor, sınırlama gelebilir,
  • Mağazaların sıralamada ön plana çıkması vb. konularda şeffaflık diyorlar ama nasıl olacağı soru işareti …

Kısacası pandemi ile inanılmaz bir ivme yakalayan e ticaret ve özellikle Pazaryerleri için yeni kısıtlamalar gelebilir. Sadece 2020 yılın da 200.000 işletme Pazaryerleri içerisinde satış yapmaya başlamıştı. Bununla birlikte arka plandaki konular da birçok şikâyet konusu da beraber geliyordu. Giriş paragrafında belirttiğim gibi ülkemizde yasal düzenlemeler çok detaylı ama uygulama konusuna geldiğinde çok sayıda yan yol ile etkisiz kalabiliyorlar. Bu yüzden getirilmek istenen yeni düzenleme (her ne kadar küçük işletmeleri koruma amaçlı olsa da) uygulamada ne olur konusu sadece soru işareti olarak kafamda beliriyor.

E-ticaret sitelerinin aracılık yaptığı satışlarda sitenin sorumluluğu ile ilgili yargıtay kararı

E ticaret ile ilgili yeni bir haber var, bununla devam etmek istiyorum. Ekli linkte bütün detaylar bulunuyor, oradan daha detaylı takip edebilirsiniz. Özetlersek, Yargıtay aldığı bir karar ile e ticaret sitelerinin aracılık yaptığı satışlarda “buradaki örnekte bir Pazaryeri üzerinden satılan ürün konusunda” aracı sitenin sorumluluğunun belirli bir noktaya kadar olabileceğini belirtiyor.

Sonuç olarak, alınan karar ile doğrudan aracı kuruluşları sorumlu tutan Tüketici Hakem Heyeti yaklaşımı hatalı bulunmuş ve Tüketici ile Aracı kurum arasında daha dengeli bir rejim öngörülmesinin temelleri atılmıştır. Yargıtay’ın bu yaklaşımı sayesinde, kendi web sitesi üzerinden komisyon alarak aracılık faaliyetleri yürüten kurum ve kuruluşlar, Hakem Heyetleri nezdinde adeta kusursuz sorumluluğa göre değerlendirilirken bu karar ile, aracının sorumluluğu azaltılmış ve taraflar arasındaki sorumluluk ilişkisi daha net tasnif edilmiştir.

İndirim içeren reklamlar ile ilgili yeni kılavuz

Fiyat bilgisi içeren reklamlar ile indirimli satış reklamları ve ticari uygulamalar hakkında reklam veren, reklam ajansları, mecra kuruluşları satıcı, sağlayıcı, aracı hizmet sağlayıcılar ve reklamcılık ile ilgili tüm kişi, kurum ve kuruluşlara yol göstermek amacıyla 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a ve Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’ne dayanılarak hazırlanan ve Reklam Kurulu’nun 12.04.2022 tarihli ve 320 sayılı toplantısında 2022/1 numaralı ilke kararı olarak kabul edilen “Fiyat Bilgisi İçeren Reklamlar İle İndirimli Satış Reklamları ve Ticari Uygulamaları Hakkında Kılavuz” yayınlandı.

Bu önemli bir konu olarak perakende ve e-ticaret işletmeleri açısından yeni yükümlülükler getirecek. Benim açımdan en önemli konu ise; İndirimli olarak ilana çıkacak bir üründe, ürünün indirim öncesi fiyatı olarak son 1 ay içindeki en düşük fiyatı gösterilmek zorunda ve indirim oranının bu fiyat üzerinden hesaplatılması gerekiyor.

perakende ve e-ticaret ile ilgili “yeni” yasal düzenlemeler

Kılavuzdaki örnek şu şekilde: Ayın beşi ile sekizini kapsayan bir indirimli satış kampanyası kapsamında, ayın birinde satış fiyatı 100 TL olan bir malın, ayın beşinde %50 indirimle 50 TL’den satışa sunulduğu ve ayın sekizinde indirimin sona erdiği, daha sonra yapılan farklı bir indirimli satış duyurusu kapsamında ayın on beşinde malın ilk satış fiyatı olan 100 TL’nin üzeri çizilerek %60 indirimle 40 TL’den satışa sunulduğu durumda, Yönetmelik hükmüne aykırı bir uygulama ortaya çıkmış olacaktır. Söz konusu mevzuat uyarınca ayın on beşinde üzeri çizili fiyat olarak son 30 gün içerisindeki en düşük fiyat olan 50 TL’nin gösterilmesi ve indirim oranının da %20 olarak belirtilmesi gerekmektedir.

Ayrıca örneğin; satış fiyatı 100 TL ve son 30 gün içindeki en düşük satış fiyatı 80 TL olan bir mal için satıcının bugün “40 TL indirim” duyurusu yapmak istediği varsayıldığında bu malın indirim için referans alınan fiyatı 80 TL, indirim 40 TL, indirimli satış fiyatının 40 TL olarak duyurulması gerekmektedir. Şayet benzer şekilde “%40 indirim” duyurusu yapmak istendiği varsayıldığında ise bu malın indirim için referans alınan fiyatı 80 TL, indirim 32 TL, indirimli satış fiyatının 48 TL olarak duyurulması gerekmektedir. Diğer taraftan, bu ürünün satıcısının hiç indirim duyurusu yapmak istemediği veya üstü çizgili fiyata da yer vermek istemediği bir durumda satıcının malın satış fiyatını 60 TL olarak yeniden belirleyebilmesi mümkündür. Zira ortada “indirimli fiyat reklamı” bulunmamaktadır.

Yönetmeliğe yukarıdaki link ile ulaşabilirsiniz. Detaylı ve başka önemli maddelerde var, işletmeniz de göreviniz ne olursa olsun bu kılavuzu bilmek önemli hale geliyor.

Endüstriyel ürünler için satış sonrası hizmetler yönetmeliği taslağı


Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, sanayi ürünlerine yönelik satış sonrası hizmetler ile ilgili bir yönetmelik çalışması yapıyor. Aslında bu konuyla ilgili bir yönetmelik 2003 yılında yayımlanmıştı. Birkaç da değişiklik yapılmıştı. Bu yeni taslakta daha önce olmayan garanti süresi, onarım süresi vb. konular var. Yönetmelik taslağına bu link ile ulaşabilirsiniz. Konuyla ilgili kişiler için yeni bir durum değil bir süredir zaten gündemde, bu düzenleme ile ilgili farklı bir bakış açısını aktarmak istiyorum.

Ülkemizde yasal garanti uygulamaları ile ilgili oldukça detaylı kanunlar-yönetmelikler var. Bu içeriği diğer ülkeler ile karşılaştırdığımızda, çoğu zaman bizim yasal içeriklerin çok daha uzun ve detaylı olduğunu görmek mümkündür. Benim özellikle merak ettiğim veya üzerinde durmak istediğim konu; çoğu ülkede üretici-satıcı ekseninde belirlenen garanti süresi-DOA-onarım süresi vb. konuların, neden bizim ülkemizde yasal düzenlemeler ile devlet tarafından belirlendiğidir. Burada konumuz sanayi ürünleri ama, tüketici ürünleri de aynı kapsamda kalıyor. Ürünün kullanıcısının korunması önemli bir olgu ama diğer taraftan bunun kullanıcıya olan maliyeti de ayrı bir çalışma konusu olmalıdır.

Örnek vermek gerekirse, akıllı telefonların ortalama kullanım süresi bir aralar 8 ay gibi bir süreydi, şimdi bu kullanım süresi çok daha fazla uzadı. Ama soru işareti olan konu; telefonun ilk kullanıcısı satın almayı yaptığında belki hiç kullanmayacağı iki yıllık garanti süresinin de ücretini ödemiş oluyor! Müşteriye bir seçim hakkı sunulsa ve bununla ilgili fiyat farklılıkları belirtilmiş olsa, hem satış noktaları hem de müşteri için çok farklı satınalma-maliyet alternatifleri çıkacağı ortadadır. Yasal düzenleme ile zorunlu olarak belirlenen süreler, satış rekabetinde tek boyutlu bir sıkışıklığa sebep veriyor.

Müşteriye verilen fiyat seçenekleri sadece indirime odaklanıyor. Ama müşterinin, almak istediği ürün ile beraber kullanacağı garanti-servis-koruma-hizmet seçeneklerinin kapsamını belirli fiyat paketleri çerçevesinde belirlemesine olanak veren çok boyutlu bir işleyişe geçemiyoruz. Sanayi ürünleri için olan bu yönetmelikte, ürünler için 2 yıllık bir garanti süresi de aynı tüketici ürünlerinde olduğu gibi tanımlanmak isteniyor. Ayrıca kullanım süresi gibi bir açılım da yapılmış ama bunu bakanlık belirliyor. Benim görüşüm bu düzenlemeler tabii ki olmalı ama özellikle sanayi ürünlerinde alt limitlerin düşük tutularak, uzun garanti süreleri, yerinde servis, onarım süresi, yedek parça bulundurma vb. konularda kullanıcı ile satıcı-üretici-dağıtımcı vb. arasında yapılacak servis kontratlarının ön plana çıkarılmasıdır.

Evet bu haftalık bu kadar, önümüzdeki hafta Ramazan Bayramı, mutlu ve sağlıklı bir bayram dilerim, bayram haftasından sonra görüşmek üzere sağlıkla kalın…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Haberler

Prada Group, İlk Çeyrekte Çift Haneli Satış Artışıyla Güçlü Büyümeye Devam Ediyor

İtalyan lüks devi Prada Group, 31 Mart'ta sona eren çeyrekte gelirinin %16 arttığını ve 1,18 milyar ABD Doları (1,1...

Boss, Bali’de Tüketici Deneyimi Merkezi Açıyor

Boss, yaz koleksiyonunu gerçekten egzotik ve ayrıcalıklı bir ortamda sergiliyor. Koleksiyon, hem fiziksel hem de sanal bir “Bali deneyimi”...

Perakende Medya Zirvesi 2024’te Neler Konuşuldu?

Bu yıl 25 Nisan tarihinde, Bi'Sektör tarafından “Unlock” teması ile gerçekleştirilen Perakende Medya Zirvesi sona erdi. Bi’Sektör Genel Yayın...

Puma, Kompostlanabilir Ayakkabıları Piyasaya Sürecek

Spor devi Puma, iki yıllık testin ardından Re:suede 2.0 adı verilen gübrelenebilir ayakkabılarını piyasaya sürmeye hazır.  Şirket, bu hafta puma.com/eu...
spot_img

İlgili Haberler

Perakende Medya Zirvesi 2024’te Neler Konuşuldu?

Bu yıl 25 Nisan tarihinde, Bi'Sektör tarafından “Unlock” teması...

Puma, Kompostlanabilir Ayakkabıları Piyasaya Sürecek

Spor devi Puma, iki yıllık testin ardından Re:suede 2.0...
spot_img