Perakende sektörü koronavirüs sebebi ile kısa süre içerisinde ciddi bir başkalaşım sürecine girdi. Tüketicinin birçok karar davranışının bu süreçte değişiyor olması, ilerleyen dönemde gerçekleşecek değişikliklerin de habercisi.
Koronavirüs süreci sonrasında; AVM’lerin, markaların ve mağazaların çalışma saatleri de olmak üzere pekçok hiç konuşulmamış konuların sektörde konuşulması bugünlerde gündemimizde.
Online alışveriş ve dijital kanallar evet her zaman yükselişteydi, fakat ülkemizde belki de 5 yıl içerisinde kat edilecek yol bir ay içerisinde tamamlanmış oldu.
Geçen Yılki Stratejiler Artık Geçerli Değil
Perakendeciler bu yıl da bütçeleme dönemlerinde mükemmel bir plan hazırlamak için saatlerini harcadı. Hedef müşteri portföylerini analiz etti, rakip analizlerini gerçekleştirdi, müşterilerinin harcama alışkanlıklarını ölçtü. Bu analizlere göre bütçe kalemlerini düzenledi, kampanyalar oluşturdu, ürün gruplarını düzenledi. Mağazalarının vitrin düzenine kadar tüm detayları planladı.
Alışılmadık zamanlar kendi kitle segmentlerini getirir
Veri destekli hedefleme eski normallerimizde bizlere şuana kadar başarı getirebilirdi evet. Doğru planlama ve doğru veri hayat kurtarıcı olabilirdi. Kürsel bir pandemi ve yaklaşmakta olan küresel piyasa sorunları perakendeye büyük bir geçiş getiriyor. Artık eski analiz ettiğimiz verileri bir kenara koyup, yeni harcama şekillerini ve müşterinin tasarruf halini anlamamız gerekiyor.
Yeni segmentasyon
Alışılmadık zamanlar kendi segmentasyonlarını da beraberinde getirir. Perakendecilerin reklam harcamalarını müşteri analizlerini yeniden gözden geçirme zamanı. Burada nispeten üst gelir grubuna hitap eden perakendeciler için etki biraz daha farklı gerçekleşecektir. Lüks otomobil sektörü, üst düzey şarap veya çikolata üreticileri gibi sektörlerde bulunan şirketler nispeten ekonomik olarak müşterileri durumdan daha az etkilerle çıkacağından bu durumdan daha az etkilenebilecektir.
Markalar yakın zamanda kişiselleştirilmiş reklamlar üzerinde dijital kanallarda oldukça güzel geri dönüşler elde etti. Fakat içerisinde bulunduğumuz süreç sonrasında özellikle kişiselleştirme konusunda müşterilerinin mevcut durumuna kulak vermeyen markalar şüphesiz ki ayakta kalamayacak duruma gelecektir.
Tüketicileri olduğu yerde siz bulun
Tabi bu süreçde hareket etmek için, sürecin tamamen bitmesini beklemek de büyük hata. Tüketiciye bu dönemde değer veren perakendeci unutulmayacaktır. Tüketicinize değer verin, bu süreçte onlara nasıl ulaşabileceğiniz konusunda müşterinizi dinleyin ve değişen harcama kararlarını göz önünde bulunun.
Özetle, şu anda öncekinden farklı zamanlarda yaşıyoruz, bu nedenle perakendeciler reklam harcamalarını nasıl segmentlere ayırdıklarını ve müşterilerin ihtiyaçlarını ilgili yollarla nasıl ele aldıklarını yeniden düşünmelidir. Büyük perakende pazarlamacılarının bütçeyi kesip geri adım atmak yerine adım atacağı bir dönemdeyiz.