Büyük perakendecilerin tahminen yarıya yakını hayli yaygın tedarik gecikmelerinin ve iptallerinin bu sene içerisinde son bulacağını düşünüyor. İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılışının ve pandeminin öncesindeki normallik seviyesine ulaşılacağı da öngörüler arasında. Tedarik zinciri krizinin hem uzun süreceğini hem de yaralarını sarmanın zaman alacağını öngören beklentilerin perakendeciler bazında yavaş yavaş ortadan kalkıyor olması sektör için hem sevindirici hem şaşırtıcı.
İngiltereli lojistik şirketi Advanced Supply Chain Group’un araştırmasına göre perakendeciler arasında %46 civarında tedarikte normalleşme beklentisi bulunuyor, üçte bir oranda ise tam normalleşme beklentisi olmasa da gecikmelerde azalma ve güvenilirliğin artışı belli oranlarda bekleniyor.
Tedarik zincirinde mevcut düzlemde de son derece görülebilir olan problemlere ve kayıplara rağmen araştırma gösteriyor ki perakendecilerin konudaki özgüveni oldukça güçlenmeye başlamış durumda.
Bununla birlikte verilerin gösterdiği üzere perakendecilerin %17’si de tedarik zincirinin 2020 öncesi normalliğe ulaşması konusunda büyük endişelere sahip. %3’e yakınının ise 2021 yılında görülen gecikme ve kayıpların hiçbirinin 2022 yılında görülmeyeceğini düşünüyor. Çoğu perakendecinin üzerinde anlaştığı konu ise gecikme ve kayıpların ortak sebepleri. Brexit temelli değişiklikler, artan lojistik maliyetleri ve süregelen Covid-19 etkileri üzerinde mutabık olunan zarar kaynakları.
Perakendecilere göre global alanda tedarikteki bozulmalardan sorumlu olan bir diğer etkense ekstremist çevre örgütleri. Markaların üretim yöntemlerine veya kullandıkları ürünlere yönelik protesto ve eylem yapan grupların şirketlerin lojistiklerine ve zaman çizelgelerine büyük ölçüde darbe vurabiliyorlar. Son aylar boyunca süren Yokoluş İsyanı isimli sivil itaatsizlik eylemleri sebebiyle perakendecilerin yarıdan fazlası (%56) ekstremist çevreciliğin 2022 yılı boyunca ürünlerin lojistiğinde sorun çıkaracağını öngörüyor.
Her ne kadar araştırma perakendeciler arasında tedarik zincirine yüksek bir güven öngörse de perakendecilerin %33 oranındaki bir kısmının önlem olarak stoklarını normalden erken bir tarihte yapmayı planladığı görülebiliyor, bunların da büyük bir çoğunluğu 6 ila 10 ay kadar erken süre zarflarını tercih ediyor.
Tedarik zincirini belirsizlikten korumak için atılan diğer adımlar ise farklı metotlar içeriyor. Verimliliği ve mali geri dönüşü artırmak (%30), stok miktarlarının görülmesi ve yönetiminin kolaylaşması adına tedarik zinciri yazılımlarını güçlendirmek (%29) ve gecikmelere yönelik birden çok acil durum eylem planı yapmak (%26) bu metotlardan bazıları.
Gecikme ve kayıpların ötesine bakmak gerekirse, perakendecilerin üçte birinden fazlası (%35) ‘Şimdi Al Sonra Öde’ trendinin 2022’deki tedarik zincirine en büyük darbeyi vuracağını düşünürken %32 kadarı ise aynı gün teslimata yönelik yükselen müşteri talebinin öncü etmenlerden biri olacağını tahmin ediyor.
Tüketicilerin çevreye ve küresel ısınmaya yönelik büyüyen endişelerinin tedarik zincirinde bulunacağı etki perakendeciler tarafından en büyük 3. etmen olarak tahmin ediliyor.
Tedarik zinciri trendleri hakkında daha fazla bilgi için buradaki ücretsiz e-kitabı inceleyebilirsiniz.